dikte

listen to the pronunciation of dikte
التركية - الإنجليزية
diktat
dictamen
dictation
dictation, uttering words to be taken down by someone else
dictation, dictated material
dictate

Don't dictate your rules on me. - Bana, kurallarını dikte etme.

He dictated several letters to his secretary. - O, birkaç mektubu sekreterine dikte etti.

dictating
dikte etmek
dictate
dikte ediliyor
(Bilgisayar) dictating
dikte etme
dictation
dikte eden kimse
dictator
dikte edilen yazı
dictation
dikte edilmiş
(Politika, Siyaset) dictated
dikte etme modu
(Bilgisayar) dictation mode
dikte etmek
1. to dictate (a letter, etc.) to. 2. to dictate to (someone), to order (someone) around
dikte etmek
to dictate
dikte makinesi
dictating machine
dikte modu
(Bilgisayar) dictation mode
التركية - التركية
Başkası tarafından yazılmak için söyleme, yazdırma
Bu biçimde yazdırılan şey
DİKTE
(Osmanlı Dönemi) Fr. Başkası tarafından yazılmak üzere söyleyip yazdırma
DİKTE
(Osmanlı Dönemi) Karşı koymayacak olan birisine, aşırı arzu ve isteklerini bildirip kabul ettirme
DİKTE ETTİRMEK
(Hukuk) Yazdırmak, bazı hükümleri zorla kabul ettirmek, bir görüşü empoze ettirmek
dikte etmek
Yazdırmak için söylemek
dikte etmek
Birine isteklerini zorla kabul ettirmek
dikte
المفضلات