dikkat etmeyen

listen to the pronunciation of dikkat etmeyen
التركية - الإنجليزية
mindless
inattentive
dikkat et
{f} notice

I didn't notice the light turn red. - Işığın kırmızıya döndüğüne dikkat etmedim.

I didn't notice how she was dressed. - Onun nasıl giyindiğine dikkat etmedim.

dikkat et
watch out

Do we need to watch out for tigers around here? - Buradaki kaplanlara dikkat etmeli miyiz?

Tom made a list of potential problems that we should watch out for. - Tom dikkat etmemiz gereken potansiyel sorunların bir listesini yaptı.

dikkat et
{f} note

Please take note of that. - Lütfen ona dikkat et.

You need to take note of this! - Buna dikkat etmelisin!

dikkat et
look sharp
dikkat et
{f} heed

Take heed of her advice. - Onun tavsiyesine dikkat et.

They gave no heed to the warning. - Uyarıya dikkat etmediler.

harama helala dikkat etmeyen
do not pay attention to forbidden helala
dikkat et
nota bene
dikkat et
nix
dikkat etmeyen
المفضلات