Tom is a remarkable person.
- Tom dikkat çekici bir kişi.
We've had some remarkable results.
- Bazı dikkat çekici sonuçlar elde ettik.
It's too conspicuous.
- Bu çok dikkat çekici değil.
He was conspicuous in his suit.
- O, takım elbisesinin içinde dikkat çekiciydi.
Striking differences existed between the two boys.
- İki oğlan arasında dikkat çekici farklılıklar vardı.