difficult to be endured; exact; critical; rigorous; as, a severe test

listen to the pronunciation of difficult to be endured; exact; critical; rigorous; as, a severe test
الإنجليزية - التركية

تعريف difficult to be endured; exact; critical; rigorous; as, a severe test في الإنجليزية التركية القاموس.

severe
güç (bir şey)
severe
şedit
severe
çok sade
severe
sunturlu
severe
çok acıtan
severe
sade

Ben sadece ağır bir hastalık atlattım. - I just got over a severe illness.

severe
gösterişsiz
severe
şiddetli

Toplantıya katılamamamın nedeni şiddetli bir baş ağrımın olmasıydı. - The reason I could not attend the meeting was that I had a severe headache.

Şu anda çok şiddetli bir deprem her an olabilir. - We may have a very severe earthquake any moment now.

severe
acı veren
severe
kıran kırana
severe
{s} büyük (zarar)
severe
{s} haşin
severe
{s} sert

Sert hava insanları korkutur. - Severe weather frightens people.

O, çocuklarına karşı sertti. - He was severe with his children.

severe
{s} yalın
severe
{s} zor, güç (bir şey)
severe
sertlik
severe
(sıfat) sert, haşin, ağır, acı, şiddetli, keskin, sade, yalın
الإنجليزية - الإنجليزية
severe
difficult to be endured; exact; critical; rigorous; as, a severe test
المفضلات