Tom 2.30'dan önce işi bitirmeyi başardı.
- Tom schaffte es, die Arbeit vor 2 Uhr 30 fertigzustellen.
İş hakkında mı konuşuyorsunuz?
- Sprecht ihr über die Arbeit?
Ben işe yürüyerek giderim.
- Ich gehe zu Fuß zur Arbeit.
İşe gitmeden önce kahvaltı hazırlıyordum.
- Bevor ich zur Arbeit ging, bereitete ich das Frühstück zu.
Yorgun olmasına rağmen, işi bitirmeye çalıştı.
- Obwohl sie müde war, versuchte sie, die Arbeit zu Ende zu bringen.
Ne kadar uzun sürerse sürsün, bu işi bitireceğim.
- Egal wie lange es auch dauert, ich werde diese Arbeit zu Ende bringen.
Daha bitiremedin mi işini?
- Hast du deine Arbeit noch nicht beenden können?
Tom artık işini yapamıyor.
- Tom ist nicht mehr fähig, seine Arbeit zu verrichten.