dişlenmiş

listen to the pronunciation of dişlenmiş
التركية - الإنجليزية
indented
Simple past tense and past participle of indent
{s} dented; grooved; notched; set in from the margin
Cut in the edge into points or inequalities, like teeth; jagged; notched; stamped in; dented on the surface
Notched like the part of a saw consisting of the teeth; serrated; as, an indented border or ordinary
A line of type set over to the right of the normal maegin, used for quotations or sub-headings
Text whose left margin is to the right of the usual text margin
Notched along the margin with a different color, as the feathers of some birds
past of indent
Having an uneven, irregular border; sinuous; undulating
having the central portion lower than the margin; "a depressed pustule"
Bound out by an indenture; apprenticed; indentured; as, an indented servant
A term used to identify the placement of a shorter mark in relation to other marks inthe field A triple is thrown, the first mark is 200 yards away, the second mark 100 yards away, and the third mark is 250 yards away, the second mark is called "indented" because the dog must go long, then short, then long again A difficult concept to teach
If something is indented, its edge or surface is uneven because parts of it have been worn away or cut away. an indented edge or surface has cuts or marks in it (Partly from INDENT; partly from indent (14-21 centuries), from dent)
having repeated square indentations like those in a battlement; "a crenelated molding"
diş
tooth

I clean my teeth with a toothbrush. - Ben bir diş fırçası ile dişlerimi temizlerim.

My lower left back tooth hurts. - Benim sol alt arka dişim ağrıyor.

diş
dental

When was your most recent dental appointment? - En son diş randevun ne zamandı?

Use dental floss after each meal. - Her yemekten sonra diş ipi kullanın.

diş
teeth

Brush your teeth after each meal. - Her yemekten sonra dişlerini fırçala.

I brush my teeth after eating. - Yedikten sonra dişlerimi fırçalarım.

diş
clove

Is eating a clove of garlic every day beneficial to your health? - Her gün bir diş sarımsak yemek sağlığınız için yararlı mıdır?

diş
odontic
diş
exterior
diş
thread
diş
(Otomotiv) periphery
diş
ambient
diş
tread
diş
outside
diş
rib
diş
tine
diş
cog
diş
joggle
diş
tines
diş
tooth; tusk; cog; screw thread; clove; dental
diş
thread (of a screw)
diş
cog (of a wheel)
diş
head (of cloves)
diş
slang dope, hashish
diş
knurl
diş
jag
diş
clove (of a garlic)
diş
notch
diş
dent

Today I went to the dentist's. - Bugün dişçiye gittim.

You'd better see a dentist at once. - Derhal bir diş hekimi ile görüşsen iyi olur.

diş
tooth (of a saw, comb)
diş
ward (of a key)
diş
choppers
diş
nick
diş
(Anatomi) dens
التركية - التركية

تعريف dişlenmiş في التركية التركية القاموس.

Diş
(Osmanlı Dönemi) SİNN
diş
Omurgalı hayvanların çenelerinde veya ilkel yapılı omurgalıların gırtlak ve ağızlarında bulunan kemiksi sert parçalar
diş
çark, testere, tarak vb. çentikli şeylerdeki çıkıntıların her biri
diş
Tane
diş
Sarımsak dilimi, karanfil vb.nde dişe benzetilen tane
diş
Çene kemiklerinin üstüne dizili, ısırıp koparmaya ve çiğnemeye yarayan sert, beyaz organlardan her biri
diş
Sarmısak tanesi
diş
Çene kemiklerinin üstüne dizili, ısırıp koparmaya ve çiğnemeye yarayan sert, beyaz organlardan her biri. Çark, testere, tarak gibi çentikli şeylerdeki çıkıntıların her biri: "Çarkın dişleri tebessüm eder gibi tatlı bir ses çıkardı."- S. F. Abasıyanık
diş
Çark, testere, tarak gibi çentikli şeylerdeki çıkıntıların her biri
diş
örgü örmekte kullanılan şiş
diş
örgü şişi
diş
Sarımsak dilimi ve karanfil gibi dişe benzetilen şeylerde tane
diş
Bazı dantel ve işlemelerin kenarlarındaki yuvarlak sivri bölüm
diş
Düş, rüya
dişlenmiş
المفضلات