diğerleri

listen to the pronunciation of diğerleri
التركية - الإنجليزية
everybody else

Tom waited with everybody else. - Tom diğerleriyle bekledi.

Tom wondered why Mary wasn't as busy as everybody else. - Tom, Mary'nin neden diğerleri kadar meşgul olmadığını merak etti.

others

Some are good at English, and others are good at mathematics. - Bazıları İngilizcede iyiler,ve diğerleri matematikte iyiler.

You must not depend so much on others. - Diğerlerine çok fazla bağımlı olmamalısın.

rest

Don't be like the rest of them. You're so beautiful just the way you are. - Diğerleri gibi olma. Sen böyle olduğun gibi çok güzelsin.

To me, love is being able to restrain one's own feelings and take others into consideration. - Bence sevgi birinin kendi duygularını dizginleyebilir ve diğerlerini dikkate alır.

diğer
other

I took one, and gave the other apples to my little sister. - Birini ben aldım, diğer elmaları ise küçük kız kardeşime verdim.

All the other languages are easier than Uighur. - Diğer tüm diller Uygurca'dan daha kolaydır.

diğerleri kadar iyi
with the best
diğer
another

In the end she chose another kitten. - Sonunda diğer kedi yavrusunu seçti.

It is difficult to translate a poem into another language. - Bir şiiri diğer bir dile çevirmek zordur.

ve diğerleri
et al
diğer
other; different; another
diğer
forth
diğer
{s} different

He was always different from other children. - O diğer çocuklardan her zaman farklıydı.

Tom was always different from other children. - Tom diğer çocuklardan her zaman farklıydı.

diğer
(Bilgisayar) others

You must not depend so much on others. - Diğerlerine çok fazla bağımlı olmamalısın.

Some are good at English, and others are good at mathematics. - Bazıları İngilizcede iyiler,ve diğerleri matematikte iyiler.

diğer
(Bilgisayar) alternate
diğer
(Bilgisayar) miscellaneous
diğer
(Bilgisayar) special

Three other people were singled out for special praise. - Diğer üç kişi özel övgü için seçildi.

diğer
(Bilgisayar) more

Why have the apes evolved more than other animals? - Maymunlar niçin diğer hayvanlardan daha çok evrim geçirdi?

I love him more than any of the other boys. - Ben onu diğer çocukların herhangi birinden daha çok seviyorum.

diğer
(Bilgisayar) accent

The other kids at school made fun of him because of his strange accent. - Garip aksanı yüzünden okuldaki diğer çocuklar onunla dalga geçti.

diğer
second

My youngest brother has two children from his first marriage, and another child from his second. - En küçük erkek kardeşimin ilk evliliğinden iki çocuğu var, ve diğer çocuk ikinci evliliğinden.

I lost a glove. Now what should I do with the second one? - Eldivenin tekini kaybettim. Şimdi diğer tekiyle ne yapmam gerekiyor?

diğer
hetero-
diğer
alternative

Did you consider other alternatives? - Diğer alternatifleri dikkate aldın mı?

I can't believe that you aren't at least willing to consider the possibility of other alternatives. - Diğer alternatiflerin ihtimalini düşünmek için zerre kadar istekli olmadığına inanamıyorum.

diğer
farther
Diğer
alternate, alternative
diğer
altered
diğer
other, the other
ve diğerleri
and so forth
ve diğerleri
and so on
التركية - التركية

تعريف diğerleri في التركية التركية القاموس.

diğer
Başka, özge, öteki, öbür
diğer
Başka, özge, öteki, öbür: "Diğer misafirlerimle meşgul olamadım."- Ö. Seyfettin
diğerleri
المفضلات