Bu kullanışlı küçük bir kutu.
- This is a handy little box.
Gerçekten teşekkürler, bu çok kullanışlı.
- Thanks indeed, handy this!
Bu katlanan şemşiyeyi yanına al. Yararlı olabilir.
- Take this folding umbrella with you. It might come in handy.
Bir bıçağın yararlı olabileceği bazı durumları düşünebiliyorum.
- I can think of some situations in which a knife would come in handy.
Tom bizim hünerli işçimizdi.
- Tom used to be our handyman.
Bu sözlüğü her zaman el altında tut.
- Always keep this dictionary handy.
El altında ekstra birkaç bataryaya sahip olmak asla kötü bir fikir değil.
- Having a few extra batteries handy is never a bad idea.
She's very handy - she made all her own kitchen cupboards.