O, daha az yakıt tüketen yeni bir motor icat etti.
- He devised a new engine to use less gas.
Bu fenomeni açıklamak için, her bilim adamı kendi teorisini tasarladı.
- To explain this phenomenon, each scientist devised his own theory.
İnsanlar kendilerini korumak için sığınaklar tasarladı.
- People devised shelters in order to protect themselves.
Onlar ustaca yapılmış çözümler geliştirdiler.
- They devised ingenious solutions.
O, okulu asmak ve partiye gitmek için çabucak bir plan geliştirdi.
- She quickly devised a plan to skip school and go to the party.