Tom muazzam servetin, onun emrinde olduğunu iddia etti.
- Tom claimed that the enormous property was at his disposal.
Sıradan insanlar muazzam bir güce sahip.
- Ordinary people possess enormous power.
Onun kocaman parmakları vardır.
- He has enormous fingers.
Fil kocaman bir yaratıktır.
- The elephant is an enormous creature.
O, çok büyük bir evde yaşar.
- He lives in an enormous house.
Yeni bina çok büyüktür.
- The new building is enormous.
Filler iri bir hayvandır.
- An elephant is an enormous animal.
Kuzenlerim arasında, bilirsiniz, en iri göğüsleri olan bir kız var.
- Among my cousins, you know, there's a girl with the most enormous breasts.
Yeni bina çok büyüktür.
- The new building is enormous.
Esperanto kesinlikle çok büyük bir zaman kaybı!
- Esperanto is surely an enormous waste of time!
Aşırı derecede eğlendim, inan bana.
- I enjoyed myself enormously, believe me.
all shall be rather enforced than hindered, except they be dismembered, or grievously deformed, infirm, or visited with some enormous hereditary disease is body or mind .