Android uygulamaların gelişmesi bugünden itibaren mümkündür.
- The development of applications for Android is possible from today.
Ticaret şehirlerin gelişmesine neden oldu.
- Commerce led to the development of cities.
Uzun vadeli çıkarların uğruna, biz geliştirme departmanını satmaya karar verdik.
- For the sake of long-term interests, we have decided to sell the development department.
Ekonomik kalkınma Afrika için önemli.
- Economic development is important for Africa.
O, sürdürülebilir kalkınma konusunda bir uzmandır.
- He is an expert in sustainable development.
Hangisi daha önemlidir, ekonomik büyüme mi yoksa çevrenin korunması mı?
- Which is more important, economic development or environmental protection?
Değişim bazen zor olabilir, ancak yeni fırsatlar yaratabilir ve kişisel büyüme ve gelişme aracı olabilir.
- Change can sometimes be difficult, but it can also open up new opportunities and be a means of personal growth and development.
İlk temastan sonra, insanlığın maddesel ve ruhsal gelişimi ilerledi.
- After First Contact, the material and spiritual development of humanity flourished.
Kelime işlemcilerinin gelişimi Japoncayı kolaylıkla yazmamızı sağladı.
- The development of word-processors has enabled us to type Japanese easily.
Fadıl, Kahire yakınlarındaki bir sitede yaşıyordu.
- Fadil lived in a housing development near Cairo.
Yeni bir makine geliştirmek için çok çalıştılar.
- They worked hard in order to develop a new machine.
İthalatlar için pazarlar geliştirmek için epeyce çaba sarfedilmektedir.
- Many efforts have been make to develop market for imports.
Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere yardım etmeliler.
- Advanced countries must give aid to developing countries.
Japonya gelişmekte olan ülkelere 2 milyar yenlik bir yardım paketini taahhüt etti.
- Japan guaranteed a 2 billion yen aid package to developing countries.
Öğrenciler, okuma yeteneklerini geliştirmeliler.
- Students should develop their reading skills.
Lojban'ın geliştirilmesinde, dili ilk aşamasından beri tarafsız tutmak için çabalar tutarlı olarak yapılmıştır.
- In the development of Lojban, efforts were consistently made since the initial phase to keep the language culturally neutral.
Hanson, uluslararası ekonomik gelişmelerin 17. yüzyılda büyük emek göçlerine yol açtığını söylediğinde hatalıdır.
- Hanson is wrong when he states international economic developments led to great migrations of labour in the seventeenth century.
Son gelişmeler onların seyahat planlarını değiştirmelerine neden oldu.
- Recent developments caused them to change their travel plans.
Our news team brings you the latest developments.
Of more significance in the nature of branch development; in the Jubulaceae, as in the Porellaceae, branches are acroscopic and normally replace a ventral leaf lobe.
The development of this story has been slow.
Our development department has produced three new adhesives this year.
White's development is good, but black's has been hampered by the pawn on e5.
But even the more complex of Jonson’s figures tend to be definable, seen in a state of arrested development. Their speeches generate little sub-text, except as intrigue.
Please develop this roll of film.
I need to develop my white-square bishop.
Let's see how things develop and then make our decision.
economic-development charity.
This real estate development will provide both residential and retail space.
... is, in a complementary sense, improve the governance and development capacity that can ...
... So for example, the development of public key ...