determined; resolute

listen to the pronunciation of determined; resolute
الإنجليزية - التركية

تعريف determined; resolute في الإنجليزية التركية القاموس.

decided
{s} kararlı

O zaman ben de Muhafazakarım dedi Anne kararlı bir şekilde. - Then I'm Conservative too, said Anne decidedly.

Tom'un boyu ona oyunda kararlı bir avantaj verdi. - Tom's height gave him a decided advantage in the game.

decided
{s} kararlaştırılmış

Sanırım o kararlaştırılmış. - I guess it's decided.

decided
{f} karar ver

Mary artık onu asla görmemeye karar verdi. - Mary decided never to see him any more.

İşinden ayrılmaya karar verdi. - She decided to quit her job.

decided
net
decided
anlaşılır
decided
değişmez
decided
ölçülü
determined, steadfast, resolute
Kararlı kararlı kararlı
decided
katiyetle
decided
(sıfat) kararlaştırılmış; kararlı, azimli; kesin; açık; tartışmasız, şüphesiz
decided
{s} açık

O, neye karar verildiğini uzun uzadıya açıkladı. - He explained at length what had been decided.

Duvarları açık maviye boyamaya karar verdik. - We've decided to paint the walls light blue.

decided
kararlı/açık
decided
{s} azimli
decided
decidedly kesinlikle
decided
{s} kesin

Mary işe geri dönmeye karar verse, Tom kesinlikle memnun olmaz. - Tom certainly wouldn't be pleased if Mary decided to go back to work.

Sigara içmekten kesin olarak vazgeçti. - He decided to give up smoking once and for all.

decided
x sonuçlandır/kararlaştır
الإنجليزية - الإنجليزية
decided
determined; resolute
المفضلات