determinated

listen to the pronunciation of determinated
الإنجليزية - التركية
tamlanan
(Dilbilim) belirlenen
determined
{s} azimli

Tom azimli bir adamdır. - Tom is a determined man.

Tom azimli ve çalışkan. - Tom is determined and hard-working.

determined
belirlenmiş
determined
{s} kararlı

Tom Mary'i öpmeye kararlıydı. - Tom was determined to kiss Mary.

On yılımı alsa bile, işi başarmaya kararlıyım. - Even if it takes me ten years, I am determined to accomplish the job.

determinate
kararlaşmış
determined
{f} karar ver: adj.kararlı
determined
direşken
determined
belirtili
determinate
belirli
determinate
sınırlı
determinate
muayyen
determinate
belli
determinate
hudutlu
determinate
sabit bir sayıya sahip olan
determinate
mukarrer
determined
metin
determined
azimle
determined
azimkâr
الإنجليزية - الإنجليزية
determinate
determined
determinated
المفضلات