Bir şeyi yıkmak, yapmaktan çok daha kolaydır.
- Destroying things is much easier than making them.
Tom projeyi mahvetmek için bir komplo düzenledi.
- Tom orchestrated a plot to destroy the project.
Yangın üç evi imha etti.
- The fire destroyed three houses.
Mağazaları ve fabrikaları imha ettiler.
- They destroyed stores and factories.
O onu yok etmek istedi.
- He wanted to destroy it.
Askerlerin görevi köprüyü yok etmekti.
- The soldiers' mission was to destroy the bridge.
O onu yok etmek istedi.
- He wanted to destroy it.
Onu yok ettiklerine inanıyordu.
- He believed they had destroyed it.
Eve geldim ve her şeyi tahrip edilmiş buldum.
- I came home and found everything destroyed.
Tom'un kumdan kalesi fırtına tarafından tahrip edilmişti.
- Tom's sandcastle was destroyed by the storm.
Çocukken karınca yuvalarını tahrip etmeyi severdim.
- When I was a child, I enjoyed destroying anthills.
İnsanlık hızla dünya'nın çevresini tahrip ediyor.
- Humanity is rapidly destroying the Earth's environment.
Yangın üç evi imha etti.
- The fire destroyed three houses.
Düşmanlar tesisi bombalayarak imha ettiler.
- The enemies destroyed the plant by bombing.
Köprü dev bir robot tarafından yıkıldı.
- The bridge was destroyed by a giant robot.
Tom'un evi bir hortum tarafından yıkıldı.
- Tom's house was destroyed by a tornado.
Çocukken karınca yuvalarını tahrip etmeyi severdim.
- When I was a child, I enjoyed destroying anthills.
Destroying a rabid dog is required by law.
Hooligans destroy unprovoked.
Smoking destroys the natural subtlety of the palate.
The earthquake destroyed several apartment complexes.
The memory leak happened because we forgot to destroy the temporary lists.
... but a new creature is coming in that threatens to destroy them. ...