destitute or deprived of the faculty of speech

listen to the pronunciation of destitute or deprived of the faculty of speech
الإنجليزية - التركية

تعريف destitute or deprived of the faculty of speech في الإنجليزية التركية القاموس.

speechless
{s} suskun

Erkek çocuğu bir kızla konuşurken suskundu. - The boy was speechless when talking to a girl.

Korku onu suskun bıraktı. - Fear left him speechless.

speechless
dili tutulmak
speechless
dilsiz

Gördüğüm şey beni dilsiz bıraktı. - What I saw left me speechless.

Ben neredeyse dilsizim. - I'm almost speechless.

speechless
sözle anlatılamaz
speechless
suskunluk
speechless
sözle anlatılamaz/sessiz
speechless
kelimelerle ifade edilemeyen
speechless
{s} nutku tutulmuş

Ben dehşete düştüm. Beni nutku tutulmuş bırakıyorsun. - I'm appalled. You leave me speechless.

speechless
{s} sessiz
speechless
{s} dili tutulmuş
speechless
speechlesslydili tutulmuş gibi
speechless
{s} sözsüz
speechless
konuşamayan
speechless
speechlessnesssessizlik
speechless
{s} kelimelere dökülemeyen
speechless
{s} sözle ifade edilemeyen
الإنجليزية - الإنجليزية
speechless
destitute or deprived of the faculty of speech

    الواصلة

    des·ti·tute or de·prived of the fac·ul·ty of speech

    التركية النطق

    destıtut ır dîprayvd ıv dhi fäkılti ıv spiç

    النطق

    /ˈdestəˌto͞ot ər dəˈprīvd əv ᴛʜē ˈfakəltē əv ˈspēʧ/ /ˈdɛstəˌtuːt ɜr dɪˈpraɪvd əv ðiː ˈfækəltiː əv ˈspiːʧ/
المفضلات