I will marshal a fair amount of scientific data to support my argument.
- Benim tartışmayı destekleyecek adil bir miktar bilimsel veriyi sıralayacağım
I made believe that I supported him.
- Onu desteklediğime inandırdım.
You're backing the wrong horse.
- Sen yanlış atı destekliyorsun.
I'm fed up with always backing you up.
- Sürekli seni desteklemekten bıktım.
Tom stayed to back me up.
- Tom beni desteklemek için kaldı.
Tom seconded the motion.
- Tom hareketi destekledi.
I was aided by a dear friend.
- Sevgili bir arkadaşım tarafından desteklendim.
We aided him in his business.
- Onu kendi işinde destekledik.
I am in favour of your proposal.
- Ben önerini destekliyorum.
Dan needed money and sought financial relief from his father.
- Dan'ın paraya ihtiyacı vardı ve babasından ekonomik destek istedi.
In 1920, British astronomer Arthur Eddington proposed that the Sun and other stars are powered by nuclear reactions.
- 1920'de İngiliz astronom Arthur Eddington güneş ve diğer yıldızların nükleer reaksiyonlar tarafından desteklendiğini ileri sürdü.
He fetched a few cushions to prop up her head.
- Onun başını desteklemek için birkaç yastık getirdi.
Millions of dollars have been spent trying to shore up the company.
- Şirketi desteklemeye çalışırken milyonlarca dolar harcandı.
John used to stand by me whenever I was in trouble.
- John, başım derde girdiğinde bana destek olurdu.
He is willing to stand by you.
- O, sana destek olmaya isteklidir.
I'll stand by you no matter what happens.
- Ne olursa olsun sana destek olacağım.
I stand by that commitment.
- O vaadi destekliyorum.
The author states his opinion supporting it with academic research.
- Yazar düşüncesini onu akademik araştırma ile destekleyerek belirtiyor.
I want to thank my friends and family for supporting me.
- Beni destekledikleri için arkadaşlarıma ve aileme teşekkür etmek istiyorum.
You're using that dictionary as a crutch. You don't really need it.
- O sözlüğü bir destek olarak kullanıyorsun. Gerçekten ona ihtiyacın yok.
Not only Esperantists, but also supporters of Esperanto may participate in the Congress.
- Sadece Esperantist'ler değil fakat aynı zamanda Esperanto destekçileri de kongreye katılabilirler.
Cesar Chavez asked that strikers remain non-violent even though farm owners and their supporters sometimes used violence.
- Cesar Chavez çiftlik sahipleri ve onların destekçileri bazen şiddet kullansalar bile greve katılanların sessiz kalmalarını istedi.
The lone police officer called for backup.
- Yalnız polis memuru destek istedi.
All his friends backed his plan.
- Bütün arkadaşları onun planını destekledi.
I want to thank my friends and family for supporting me.
- Beni destekledikleri için arkadaşlarıma ve aileme teşekkür etmek istiyorum.
Sami is a pillar of his church in Toronto.
- Sami, Toronto'daki kilisesinin önemli bir destekçisidir.