Genç adamlar tüm zorluklara rağmen bunu yapacaklarını söylediler.
- The young men said that they would do it despite all of the difficulties.
Uykunun önemine rağmen, onun amacı bir sırdır.
- Despite the importance of sleep, its purpose is a mystery.
Ününe karşın mutlu değil.
- Despite his fame, he is not happy.
Tıbbi gelişmelere karşın dış gebelik, dünya çapındaki anne ölümlerinin önemli bir nedeni olmaya devam etmektedir.
- Despite medical advances, ectopic pregnancy remains a significant cause of maternal mortality worldwide.
Çok sayıda hatasına rağmen ondan hoşlanmamak elimde değil.
- I cannot help liking him in spite of his many faults.
Joan zor bir çocukluk geçirmesine rağmen büyük bir aktrist oldu.
- Joan became a great actress in spite of having had a difficult childhood.
I am right wroth with Balen, I wold he were quyte of the despyte that he hath done to me and to my Courte.
... And despite the faster change we have in the industry, we're ...
... Despite the trials of the lce Age, ...