Bu inanılabilir bir hikaye değil. - This isn't a believable story.
Bu inanılabilir bir hikaye değil.
This isn't a believable story.
Hikayesi kulağa inanılır geliyor. - His story sounds believable.
Hikayesi kulağa inanılır geliyor.
His story sounds believable.
Tom çok inanılır değildi. - Tom wasn't very believable.
Tom çok inanılır değildi.
Tom wasn't very believable.