Bunu tanımlamak bile zor.
- It's hard to even describe.
O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
- It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere.
Bazı duyguları tarif etmek zordur.
- Some feelings are difficult to describe.
İdeal kahvaltını tarif et.
- Describe your ideal breakfast.
Tom sorunu ayrıntılarıyla tarif etti.
- Tom described the problem in detail.
Kılavuz kameranın tüm ayrıntılarını anlatmaktadır.
- The instruction manual describes all the particulars of the camera.
Tom Mary'ye olan hislerini anlatmak için doğru sözleri bulamıyor.
- Tom can't find the right words to describe his feelings for Mary.
Herkes Leyla'yı bir aziz olarak tanımlıyordu.
- Everyone described Layla as a saint.
Sami, Leyla'yı hayli dengesiz biri olarak tanımlıyordu.
- Sami described Layla as a someone who was highly volatile.
Beyaz Rusya, ABD eski dışişleri bakanı Condoleezza Rice tarafından Avrupa'nın kalbinde kalan son gerçek diktatörlük olarak tanımlanmıştır.
- Belarus has been described by former US secretary of state Condoleezza Rice as the last remaining true dictatorship in the heart of Europe.
O, kendi deneyimini tanımladı.
- He described his own experience.
Pasaportta adı olan kişi kelimelerle tanımlandı.
- The person whose name was on the passport was described with words.
Saat 6'ya kadar vegan kitabını okudunuz mu? O, kilo kaybetmenin yeni bir yolunu anlatıyor.
- Have you read the book Vegan until 6 p.m.? It describes a new way of losing weight.
The fungus was first described by a botanist.
The function describes a very complex surface.
The feeling is difficult to describe, but not unpleasant.
... suggest to you that if one wanted to describe how the world or at least large parts of the ...
... trying to describe? ...