التركية - الإنجليزية
تعريف derleyen في التركية الإنجليزية القاموس.
- compiling
- eclectic
- gleaner
- one who gleans
- derleyen kimse
- compiler
- derle
- compile
He compiled a Japanese folklore anthology for use in schools.
-O, okullarda kullanım için bir Japon folklor antolojisi derledi.
Wilhelm Friedrich Radloff is the famous German scientist who have studied the history and folklore of Turkic peoples and compiled the first collection of Tatar folk dastans.
-Wilhelm Friedrich Radloff, Türk halklarının tarihini ve folklorunu inceleyen ünlü Alman bilim adamıdır ve Tatar halk dastanlarının ilk koleksiyonunu derlemiştir.
- derle
- compiled
The data hasn't been compiled yet.
-Veri henüz derlenmiş değil.
This data was compiled by Tom.
-Bu veriler Tom tarafından derlenmiştir.
- derle
- compiling
I'm having some problems compiling this software.
-Bu yazılımı derlerken bazı sorunlarla karşılaşıyorum.
- kronikleri derleyen kimse
- chronicler