The shop carried leather goods.
- Dükkân deri ürünler getirdi.
The shoes were made of some soft stuff that looked like leather.
- Ayakkabılar, deriye benzeyen yumuşak bir malzemeden yapıldı.
It was a cat starved to skin and bones.
- Bir deri bir kemik açlıktan ölmüş bir kediydi.
When the body is touched, receptors in the skin send messages to the brain causing the release of chemicals such as endorphins.
- Vücuda dokunulduğunda, derideki reseptörler beyne endorfin gibi kimyasalların salınmasına neden olan mesajlar gönderir.
He fell into a deep sleep.
- O derin bir uykuya daldı.
She fell into a deep sleep.
- O, derin bir uykuya daldı.