الإنجليزية - التركية
تعريف der gleiche في الإنجليزية التركية القاموس.
- the same
- {i} tıpkı
- the same
- {i} farketmez
- the same
- {i} değişmemiş
- the same
- {i} aynı
Fahrenheit, termometreyi bulan Alman bir mucittir. Aynı zamanda onun ismi bir sıcaklık birimine verilmiştir.
-Fahrenheit is a German inventor who invented the thermometer. At the same time, his name is given to a unit of temperature.
Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
-A person's heart is approximately the same size as their fist.
- the same
- {i} aynen
- the same
- {i} aynı şekilde
Hegel'le aynı şekilde, Panovsky'nin diyalektik kavramı tarihe önceden belirlenmiş bir rotayı izlettirir.
-In the same way as Hegel, Panovsky's notion of the dialectic makes history follow a predetermined course.
O, işi babasının yaptığı gibi aynı şekilde yaptı.
-He did business in the same manner as his father did.
- the same
- {i} farksız
المصطلحات ذات الصلة
ألمانية - الإنجليزية
تعريف der gleiche في ألمانية الإنجليزية القاموس.
- the same
- {i} same thing as mentioned before
- Gleiche
- like