Trenin kalkışı ertelenecek.
- The train's departure will be delayed.
Hava kötüleştiği için, kalkış ertelendi.
- The weather getting worse, the departure was put off.
Gidişini hiçbir şey durdurmaz.
- Nothing will stop his going.
Benim gidişimi engelleyecek hiçbir şey yok.
- There is nothing to prevent my going.
Ayrılışını niçin ertelediğini biliyor musun?
- Do you know why he put off his departure?
Tom ayrılışını üç gün erteledi.
- Tom postponed his departure for three days.
Kapı ayrılmadan 20 dakika önce kapatılır.
- Gate closes 20 minutes before departure.
Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.
- Before going to work in Paris, I have to brush up on my French.
Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
- Before going to study in Paris, I must brush up on my French.
Tom gidişini ertelemeye karar verdi.
- Tom has decided to put off his departure.
Tom gidişini ertelemeye karar verdi.
- Tom decided to postpone his departure.
Çim'de, hareket istasyonuna gitmek ve tren biletleri orada almak zorundasın.
- In China, you have to go to the departure station and buy train tickets there.
Yurtdışına giden öğrencilerin sayısı artmaktadır.
- The number of students going abroad is on the increase.
Okula giden öğrenciler var.
- There are students going to school.
Böyle gidişatı onaylamıyorum.
- I don't approve of such goings-on.
Ye put now uppon me that I sholde be causer of hys departicion – God knowith his was ayenste my wyll .
... But now we are going to look at every departure, every ...