Onun çok verimli olduğunu inkar etmek yok.
- There is no denying that she is very efficient.
Dünyada İngilizce'nin en yaygın şekilde konuşulan dil olduğunu inkar etmek yok.
- There is no denying that English is the most widely spoken language in the world.
O, hikayeyi yalanlamak için acele etti.
- She hastened to deny the story.
İsteğini reddetmek zorundayım.
- I have to deny your request.
Açık olanı reddetmek aptalca.
- Denying the obvious is stupid.
Onu inkar etmeyeceğim.
- I'm not going to deny that.
Onu öptüğünü gördüm. Bunu inkar etme!
- I saw you kiss him. Do not deny it!
İsteğini reddetmek zorundayım.
- I have to deny your request.
Tom bunu reddetmenin hiçbir anlamı olmadığını biliyordu.
- Tom knew there was no point in denying it.
Senin rican reddedildi.
- Your request is denied.
Tom'un önerisi reddedildi.
- Tom's proposal was denied.
O bir iklim değişikliği inkarcısıdır.
- He's a climate change denier.
I wanted to go to the party, but I was denied.
I deny that I was at the party.
AIDS denier (see ).
... coverage and an insurance company can't deny you if you've ' if it's been under 90 days. ...