Bu iyi bir kitaptır ama şu daha iyidir.
- This is a good book, but that one is better.
Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?
- I'd like to stay one more night. Is that possible?
Tek bir taşla iki kuş öldür.
- Kill two birds with one stone.
Onun bürosunu tekrar tekrar aradım fakat kimse cevap vermedi.
- I called his office again and again, but no one answered.
Birini tanıyorum da ötekini değil.
- I know one of them but not the other.
Dustin Moskovitz, Yahudi bir girişimcidir. O, Facebook'un kurucularından biridir.
- Dustin Moskovitz is a Jewish entrepreneur. He is one of the co-founders of Facebook.
Birisi o birahanede fazla müzik dinlemez.
- One won’t hear much music in that pub.
Onun içinde iki kişi vardı, onun kız öğrencilerinden birisi ve genç bir adam.
- There were two people in it, one of her girl students and a young man.
Hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden mahrum edilemez.
- No one shall be arbitrarily deprived of his property.
Onu hiç kimse anlamıyor.
- No one understands that.
Pasaportumu kaybettim. Yeni bir tane almak zorunda kalacağım.
- I lost my passport. I'll have to get a new one.
Ofiste bir tane satın almak zorundasın.
- You have to buy one at the office.
Bu kaybettiğim kamera ile aynı tip kamera.
- This is the same type of camera as the one I lost.
Biz bu konuda hepimiz aynı fikirdeyiz.
- We are all one on that point.
Onların her biri o filmi izlemeye gitti.
- Every one of them went to see that movie.
Her birimiz elinden geleni yapmalı.
- Each one of us should do his best.
Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
- Dima slept with 25 men in one night and then killed them.
Körlerin ülkesinde, tek gözlü adam kraldır.
- In the country of the blind, the one-eyed man is king.
Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.
- One hundred and fifty people entered the marathon race.
Küçük kız kardeşim ve ben çok fazla kovalamaca oynardık. Birbirimizi kovalardık ve kovalayan kişi kovalanana dokunmaya çalışır ve ona Sen ebesin! diye seslenirdi.
- My little sister and I used to play tag a lot. We would chase each other, and the one chasing would try to tag the one being chased and yell: You're it!