denizaşırı

listen to the pronunciation of denizaşırı
التركية - الإنجليزية
transmarine
beyond the seas
oversea, overseas
oversea

My father has never been overseas until now. - Babam şimdiye kadar denizaşırı ülkelerde bulunmadı.

He goes overseas every year. - Her yıl denizaşırı ülkelere gider.

overseas

My father has never been overseas until now. - Babam şimdiye kadar denizaşırı ülkelerde bulunmadı.

Generally speaking, Japanese cars are popular overseas. - Genelde Japon arabaları denizaşırı ülkelerde daha popüler.

ultramarine
denizaşırı ülkeler
(Ticaret) overseas countries
denizaşırı ticareti
maritime trade, overseas trade
denizaşırı ülkelerde
overseas

The ship came from overseas. - Gemi denizaşırı ülkelerden geldi.

Generally speaking, Japanese cars are popular overseas. - Genelde Japon arabaları denizaşırı ülkelerde daha popüler.

denizaşırı ülkelere
overseas

He goes overseas every year. - Her yıl denizaşırı ülkelere gider.

Silahlı Kuvvetler Denizaşırı Bölgeler Personel Dinlenme Merkezi
(Askeri) Armed Forces Professional Entertainment Overseas
التركية - التركية
Denizlerin ötesinde bulunan
denizaşırı
المفضلات