deniz altı

listen to the pronunciation of deniz altı
التركية - الإنجليزية
under sea
under water
denizaltı
{i} submarine

I've never seen a yellow submarine in my life. - Hayatımda sarı bir denizaltı hiç görmedim.

The submarine had to break through a thin sheet of ice to surface. - Denizaltı yüzeye doğru ince bir buz tabakasını yarıp geçmek zorunda kaldı.

denizaltı
sub

The submarine can dive up to a 1000 feet. - Denizaltı 1000 fite kadar dalabilir.

The submarine finally came to the surface. - Denizaltı sonunda yüzeye çıktı.

denizaltı
undersea

A tsunami is a series of waves caused by earthquakes or undersea volcanic eruptions. - Bir tsunami, depremlerin veya denizaltı volkanik patlamalarının neden olduğu bir dizi dalgadır.

denizaltı
(a) submarine
denizaltı
submarine, undersea
denizaltı
open, exposed to the open sea
denizaltı
submarine, sub; submarine, undersea
denizaltı
submersible
kıyı suları deniz altı harp grubu
(Askeri) inshore undersea warfare group
seyyar kıyı deniz altı harbi
(Askeri) mobile inshore undersea warfare
seyyar kıyı deniz altı harp birliği
(Askeri) mobile inshore undersea warfare unit
التركية - التركية
deniz altı
المفضلات