deneyci

listen to the pronunciation of deneyci
التركية - الإنجليزية
one who tries
experimenter
one who tests
one who conducts experiments
deney
experiment

What did the experimental set-up look like? What was connected to what and how? - Deneysel kurulum neye benziyordu? Ne neye ve nasıl bağlıydı?

They conducted the following experiment to collect the data. - Bilgi toplamak için aşağıdaki deneyi yaptı.

deney
test

Broken test tubes, cracked beakers - the work of careless students in the laboratory. - Kırık test tüpleri, kırık deney şişeleri - Laboratuvarda dikkatsiz öğrencilerin çalışması.

This very interesting test reveals your professional personality. - Bu çok ilginç deney senin mesleki kişiliğini meydana çıkarmaktadır.

deney
experimentation
deney
(Tıp) assay
deney
(İnşaat,Ticaret) testing
deney
proving
deney
do experiment
deney
pilot

There is an urgent need for experienced pilots. - Deneyimli pilotlara acil bir ihtiyaç vardır.

deney
experiment, test
deney
experimental

Mary is an architect specialized in experimental designs. - Mary deneysel tasarımlar konusunda uzmanlaşmış bir mimardır.

What did the experimental set-up look like? What was connected to what and how? - Deneysel kurulum neye benziyordu? Ne neye ve nasıl bağlıydı?

deney
experience

According to my experience, it takes one year to master French grammar. - Benim deneyimlerime göre, Fransızca dil bilgisini öğrenmek bir yıl alır.

He is young, but experienced. - O genç ama deneyimli.

deney
exercise
التركية - التركية
Deneycilik yanlısı olan (kimse), ampirist
DENEY
(Osmanlı Dönemi) Bak: Tecrübe
Deney
tecrübe

Ben bunun en iyi yol olduğunu tecrübe ile öğrendim. - Ben bunun en iyi yol olduğunu deneyimle öğrendim.

deney
Bilimsel bir gerçeği göstermek, bir yasayı doğrulamak, bir var sayımı kanıtlamak amacıyla yapılan işlem, tecrübe: "... kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz, rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz."- Anayasa
deney
Bilimsel bir gerçeği göstermek, bir yasayı doğrulamak, bir var sayımı kanıtlamak amacıyla yapılan işlem, tecrübe
deney
Bir önermeyi doğrulamak amacıyla yapılan işlem
deney
Deneyim, tecrübe: "Herkesin kendi deneyi ile bildiği bir gerçek vardır."- H. Taner
deney
Bilimsel bir gerçeği göstermek, bir varsayımı kanıtlamak amacıyla yapılan işlem
deney
Deneyim, tecrübe
deneyci
المفضلات