denendi

listen to the pronunciation of denendi
التركية - الإنجليزية

تعريف denendi في التركية الإنجليزية القاموس.

dene
{f} experienced

He is young, but experienced. - O genç ama deneyimli.

He was experienced in business. - O, işte deneyimliydi.

dene
(Bilgisayar) try it
dene
{f} tried

He tried solving the problem. - Problemi çözmeyi denedi.

Quickly Sadako tried to fold the paper before she fell asleep. - Sadako uykuya dalmadan önce hızlı bir şekilde kağıdı katlamayı denedi.

dene
try out

I'd like to try out this new model before I buy it. - Bu yeni modeli satın almadan önce denemek istiyorum.

He couldn't wait to try out his new surfboard. - Yeni sörf tahtasını denemek için sabırsızlanıyordu.

dene
{f} experiencing
dene
{f} trying

Older people are often afraid of trying new things. - Yaşlı insanlar sık sık yeni şeyleri denemekten korkarlar.

It is no use trying again. - Tekrar denemenin faydası yok.

dene
assay
dene
{f} try

You should try to be more polite. - Daha kibar olmayı denemelisin.

Older people are often afraid of trying new things. - Yaşlı insanlar sık sık yeni şeyleri denemekten korkarlar.

dene
{f} experience

Because we love you, we are updating Tatoeba to bring you a better user experience. See? We love you huh? - Çünkü biz sizi seviyoruz, daha iyi bir kullanıcı deneyimi getirmek için Tatoeba'yı güncelleştiriyoruz. Gördünüz mü? Biz sizi seviyoruz ha?

Canada is a good place to go if it's your first experience living abroad. - Eğer yurt dışında ilk yaşama deneyiminse, Kanada gidilecek iyi bir yerdir.

dene
{f} sample

Sami tried a few samples, but he didn't buy. - Sami birkaç örnek denedi ama satın almadı.

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف denendi في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

dene
a sand dune by the seashore
dene
a valley, especially the deep valley of a stream or rivulet
dene
A sandy tract or dune by the seashore
dene
{i} narrow wooded valley; dune by the seashore
التركية - التركية

تعريف denendi في التركية التركية القاموس.

dene
Buğday
الإنجليزية - التركية

تعريف denendi في الإنجليزية التركية القاموس.

dene
deniz kıyısındaki kumlu yol
dene
{i} korulu derin vadi
dene
{i} kum tepeciği
dene
{i} kumlu sahil yolu
dene
deniz kenarında bulunan kumlu yol veya tepe
denendi
المفضلات