denemeler

listen to the pronunciation of denemeler
التركية - الإنجليزية
essays

Why did I hate to write essays? - Neden denemeler yazmaktan nefret ettim?

All essays must be handed in on time. - Tüm denemeler zamanında teslim edilmelidir.

tries
attempts

All of my attempts have failed. - Bütün denemelerim başarısız oldu.

Masterpieces are only successful attempts. - Başyapıtlar yalnızca başarılı denemelerdir.

deneme
{i} try

Linux is a free operating system; you should try it. - Linux ücretsiz bir işletim sistemidir, denemelisiniz.

You should try to be more polite. - Daha kibar olmayı denemelisin.

deneme
test

The treaty did not ban nuclear tests under the ground. - Antlaşma toprak altındaki nükleer denemeleri yasaklamadı.

He wanted to test his limits. - O, sınırlarını denemek istedi.

deneme
{i} trial

We learn by trial and error. - Biz deneme ve yanılma ile öğreniriz.

Trial and error is essential to progress. - Deneme yanılma, ilerleme adına çok ehemmiyetlidir.

denemeler arası
(Bilgisayar) between tries wait
deneme
try out
deneme
essay

Tom had Mary correct his essay. - Tom Mary'ye denemesini düzelttirdi.

I have a few essays to write by tomorrow. - Benim yarına kadar yazacak birkaç denemem var.

deneme
{i} touch
deneme
experiment

Tom isn't afraid of experimenting. - Tom denemekten korkmuyor.

I've been experimenting with that. - Bunun üzerinde denemeler yapıyorum.

deneme
{i} go
deneme
{i} fling
deneme
try-out
deneme
taste
deneme
dissertation
deneme
probing
deneme
testing
deneme
experience
deneme
(Bilgisayar) retries
deneme
attempt

His escape attempt was successful. - Kaçış denemesi başarılıydı.

I succeeded in my first attempt. - İlk denememde başarılı oldum.

deneme
(Tıp) run
deneme
essaying
deneme
(Bilgisayar) attempted
deneme
on trial
deneme
shakedown
deneme
{i} practice
deneme
stab
deneme
competition
deneme
probation

You're still in your probation period. - Sen hâlâ deneme sürendesin.

The end of my probation period is nearing. - Benim deneme süremin sonu yaklaşıyor.

deneme
shy
deneme
pilot

Neil Armstrong was a test pilot when he was chosen to be an astronaut. - Neil Armstrong astronot olmak için seçildiğinde deneme pilotuydu.

deneme
crack
deneme
{i} proof

The proof is in the pudding. - Bir şeyi denemeden bilemezsin.

Could you proofread my essay? - Denememi düzeltir misin?

deneme
effort
deneme
bash
deneme
shot

Tom decided to give it a shot. - Tom denemeye karar verdi.

I had to give it a shot. - Denemek zorunda kaldım.

deneme
workout
deneme
study

You might want to try studying in the library. - Kütüphanede çalışmayı denemek isteyebilirsin.

I recommend you try studying a bit harder. - Biraz daha çok çalışmayı denemeni tavsiye ediyorum.

deneme
experimentation
deneme
assay
deneme
whack
deneme
proving
deneme
tentative

Tom and Mary's little girl is starting to take her first tentative steps. - Tom ve Mary'nin küçük kızı ilk deneme adımlarını atmaya başlıyor.

deneme
lit. essay
deneme
experiment, test
deneme
test; shakedown; attempt, try; essay
deneme
(araç) shakedown
deneme
boss
deneme
dissertation#
التركية - التركية

تعريف denemeler في التركية التركية القاموس.

Deneme
prova
Deneme
ese
Deneme
azmun
Deneme
(Hukuk) TECRİB
deneme
Denemek işi, sınama, deneyim: "Bunun deneme olduğunu müdürden başka kimseye söylemediği için, ilk deneme fabrikayı biribirine kattı."- H. Taner
deneme
Herhangi bir konuda yeni ve kişisel görüşlerle bezenmiş bir anlatım içinde sunulan düz yazı türü
deneme
Son biçimini bulmamış, taslak durumunda olan eser: "İlk yazı denemelerim için gazete bulmaya çalışıyorum."- F. R. Atay
deneme
En büyük ustası Montaigne olan yazı türü
deneme
Son biçimi bulmamış, taslak durumunda olan eser
deneme
Denemek işi, sınama, tecrübe
deneme
Herhangi bir konuda yeni ve kişisel görüşlerle bezenmiş bir anlatım içinde sunulan düz yazı türü: "Öykülerimde, denemelerimde beni yazmaya iten yüreğimin taşmasıdır."- N. Cumalı
denemeler
المفضلات