den wert einer sache bestimmt

listen to the pronunciation of den wert einer sache bestimmt
الإنجليزية - التركية

تعريف den wert einer sache bestimmt في الإنجليزية التركية القاموس.

valued
{s} saygın
valued
{s} kıymetli

Sağlık, hastalık gelene kadar kıymetli değildir. - Health is not valued till sickness comes.

values
(Bilgisayar) değer

O, her zaman karısının görüşlerine değer verir. - He always values his wife's opinions.

O, onura her şeyden daha çok değer verir. - He values honor above anything else.

appraised
{f} değer biç

Tom onu almadan önce bir ressam tarafından tabloya bir değer biçtirdi. - Tom had the painting appraised by an expert before he bought it.

evaluated
{f} değerlendir
valued
değerli

Hiçbir şey zamandan daha değerli değildir fakat hiçbir şey daha az değerli değildir. - Nothing is more valuable than time, but nothing is less valued.

Sami kendini yeterince değerli hissetmedi. - Sami didn't feel valued enough.

values
(Bilgisayar) değerleri

Mary ahlaki değerlerini reddetti ve bir hiççi oldu. - Mary renounced her moral values and became a nihilist.

Tom ve ben aynı değerleri paylaşmayız. - Tom and I don't share the same values.

appraised
değer biçti
evaluated
değerlendirilen
values
değerler

Tom ve ben aynı değerleri paylaşmayız. - Tom and I don't share the same values.

Tom'un ahlaki değerleri yok. - Tom has no moral values.

values
sosyal değerler
appraised
deger biç
valued
belirli bir kıymeti olan
ألمانية - الإنجليزية
assesses he worth
evaluated
appraised
appraises
evaluates
assessed the worth of
values
valued
puts a value/price
put a value/price on
den wert einer sache bestimmt
المفضلات