Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

delivering bad news; foreboding; threatening

listen to the pronunciation of delivering bad news; foreboding; threatening
الإنجليزية - التركية

تعريف delivering bad news; foreboding; threatening في الإنجليزية التركية القاموس.

ominous
uğursuz

Uzaktaki uğursuz bir fırtına hız ve güç kazanıyordu. - The ominous thunderstorm in the distance was gaining speed and strength.

Uğursuz bir sessizlik vardı. - There was an ominous silence.

ominous
{s} meşum
ominous
{s} uğursuz, meşum; hayra yorulamayan, kara; insanın keyfini kaçıran, kaygı verici
ominous
şom
ominous
kaygı verici
ominous
hayra yorulamayan
ominous
kötüye alamet olan
ominous
insanın keyfini kaçıran
ominous
netameli
ominous
kötülük habercisi
ominous
meymenetsiz
ominous
ominouslyuğursuzca
ominous
kötülüğü belirten
ominous
ominousnessuğursuzluk
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} ominous