Benim için büyük sevinç, o birincilik ödülünü kazandı.
- To my great delight, he won the first prize.
Elizabeth sevinçliydi.
- Elizabeth was delighted.
İnsanların keyifli olduklarını düşünüyorum.
- I think people are delighted.
Erkek kardeşim pul koleksiyonundan büyük keyif alır.
- My brother takes great delight in his stamp collection.
Sevinmek, üzülmenin karşıtıdır.
- Delight is the opposite of sorrow.
Benim için büyük zevk, Mary bana Boston'dan bir hediye olarak bir müzik kutusu getirdi.
- Much to my delight, Mary brought me a music box from Boston as a gift.
Gerçek bir zevkle kitabını okudum.
- I read your new book with real delight.