delegelik

listen to the pronunciation of delegelik
التركية - الإنجليزية
position or office of a delegate
delegacy
position of a delegate, delegacy
delegation
delege
(Hukuk) delegate

The delegates voted immediately. - Delegeler derhal oylarını kullandılar.

The delegates voted six times. - Delegeler, altı kez oy kullandı.

delege
commissioner
delege
{i} negotiator

He seems like a softy on the surface, but at the core he's got an iron will that makes him an extremely tough negotiator. - Dış görünüşte bir sümsük gibi görünüyor. Fakat özünde onu zorlu bir delege yapan sağlam bir iradesi var.

delege
secondary
delege
envoy
delege
{i} delegete
delege
slang dope, fool
delege
deputy
delege
delegate, representative
التركية - التركية
Delegenin görevi, murahhaslık
murahhaslık
Delege
murahhas
delege
Kendisine yetki verilerek bir yere veya birinin katına gönderilen kimse, elçi, murahhas
delege
Kendisine yetki verilerek bir yere veya birinin katına gönderilen kimse, elçi, murahhas: "Avrupa'da toplanıp, konuşup dağılan milletlerarası konferanslara delege olarak gönderilmiştir."- H. E. Adıvar
delegelik
المفضلات