defterler

listen to the pronunciation of defterler
الكردية - التركية

تعريف defterler في الكردية التركية القاموس.

defter
defter
التركية - التركية
(Hukuk) DEFATİR
DEFTER
(Osmanlı Dönemi) Liste
DEFTER
(Osmanlı Dönemi) (C.: Defâtir) (Yunanca iki kanatlı manasına gelen bir kelimeden alınmıştır). Not yazmağa, ders için veya ticari hesablara mahsus kağıttan beyaz kitab. Pusula
defter
Genellikle hafif bir kapak içerisinde, bir araya tutturulmuş kâğıt yaprakları: "Nikâh memurunun masasında, biraz sonra imzalayacakları defter vardı."- S. Derviş
defter
Genellikle hafif bir kapak içerisinde, bir araya tutturulmuş kâğıt yaprakları
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف defterler في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

defter
comparative of deft
التركية - الإنجليزية

تعريف defterler في التركية الإنجليزية القاموس.

defter
notebook

Get out your notebooks and pens. - Defterinizi ve kalemlerinizi çıkarın.

The notebook is not yours. It's his. - Defter senin değil, onundur.

defter
book

This is my account book. - Bu benim muhasebe defterim.

I left my address book in my room. - Adres defterimi odamda bıraktım.

defter
{i} register
defter
keep

Tom isn't very likely to know where Mary keeps her address book. - Tom Mary'nin adres defterini nerede sakladığını büyük ihtimalle bilmiyor.

defter
roll
defter
record
Defter
scrapbook
Defter
scrapbook file
defter
notebook, exercise book; register; account book
defter
registry
defter
tax roll
defter
notebook, copybook, exercise book
defter
register, inventory
defter
account book

This is my account book. - Bu benim muhasebe defterim.