Satın alamadığımız atın her zaman bir kusuru olacaktır.
- The horse that we can't buy will always have a defect.
Yapı olarak kusurlu olsalar bile, onlar fonksiyon olarak mükemmeldir.
- If defective in structure, they are perfect in function.
Arızalı TV yi yenisiyle değiştirdiler.
- They replaced the defective TV with a new one.
Su soğutma devresinde bir arıza bulundu.
- A defect was found in the water-cooling circuit.
Neden hatanın nedenini sormadın?
- Why have you not inquired about the cause of the defect?
Sistemin belli eksiklikleri var.
- This system has obvious defects.