Harici düşmanları yenmek yetmez, dahili düşmanları da imha etmek lazımdır.
- It is not enough to defeat our external enemies, it is also necessary to exterminate our internal enemies.
Ortak düşmanı yenmek için birlikte dövüşmek zorunda olduklarını biliyorlardı.
- They knew they must fight together to defeat the common enemy.
Konfederasyon liderleri yenilgiyi kabul etmeyi reddetti.
- The Confederate leaders refused to accept defeat.
Tom yenilgiyi kabul etmek için isteksiz görünüyor.
- Tom seems to be unwilling to accept defeat.
Ortak düşmanı yenmek için birlikte dövüşmek zorunda olduklarını biliyorlardı.
- They knew they must fight together to defeat the common enemy.
Roosevelt yenilgi fikrini kabul etmeyi reddetti.
- Roosevelt refused to accept the idea of defeat.
Antlaşma iptal edildi.
- The treaty was defeated.
Konfederasyon liderleri yenilgiyi kabul etmeyi reddetti.
- The Confederate leaders refused to accept defeat.
Tom yenilgiyi kabul etmeyi reddetti.
- Tom refused to accept defeat.
Yenilmiş ordu ülkeden geri çekildi.
- The defeated army retreated from the country.
İlk kez, Japon Deniz Kuvvetleri yenilmişti.
- For the first time, the Japanese Navy had been defeated.
Arkadaşlarımın önünde yenilmek istemiyordum.
- I didn't want to be defeated in front of my friends.
since the fall of communism, the West has managed to snatch defeat from the jaws of victory, and with disastrous results.
... what we put out Qaeda's core leadership on a path to defeat ...
... and to defeat them at the things they're not expert at, ie, ...