He reads detective stories on occasion.
- O, zaman zaman dedektif hikayeleri okur.
I felt like reading the detective story.
- Canım dedektif hikayesi okumayı istedi.
Tom hired a private investigator to dig up dirt on his wife and her lover.
- Tom karısının ve aşkının kirli çamaşırlarını ortaya dökmek için bir özel dedektif kiraladı.
She hired a private investigator.
- O, bir özel dedektif kiraladı.
Detective Dan Anderson stayed on the trail like a bloodhound.
- Dedektif Dan Anderson bir tazı gibi iz üzerinde kaldı.
There is a sleuth under us.
- Altımızda bir dedektif var.
Tom thinks he's being shadowed by a private detective.
- Tom özel bir dedektif tarafından gölge gibi izlendiğini düşünüyor.
She hired a private eye.
- O bir özel dedektif kiraladı.