O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.
- When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride.
Hükümet vergileri düşürmek için niyetini açıkça bildirdi.
- The government explicitly declared its intention to lower taxes.
Belçika'da Flaman halkı bir gün bağımsızlığını ilan etmek istiyor.
- In Belgium, Flemish people want to declare their independence someday.
Aşkını ilan etmek için video kullan!
- Use the video to declare your love!
Bildirecek bir şeyim var.
- I have something to declare.
Bildirecek bir şeyim yok.
- I have nothing to declare.
Then answered Peter and sayd to him: declare unto us thys parable.
The counter i was declared as an integer.
cricket declare (an innings) closed.
The prosecution has introduced evidence, including canceled checks, to show that the judge failed to declare part of his income.
He declared him innocent.
... declared that ...
... the atomic bomb, once made a statement. He declared that the Nobel Prize in Physics should ...