Sabah onları güvertede buldu.
- Morning found them on deck.
Kamaramdan güverteye gittim.
- I went on deck from my cabin.
Bu deste kartlarda maça altı eksik.
- The Ace of Spades is missing from this deck of cards.
İskambil destesini meşe masaya koy.
- Place the deck of cards on the oaken table.
Hediyelik eşya mağazası ikinci katta.
- The gift shop is on the second deck.
Kamaramdan güverteye gittim.
- I went on deck from my cabin.
Geminin üç güvertesi vardı.
- The ship had three decks.
İskambil destesini meşe masaya koy.
- Place the deck of cards on the oaken table.
Tom çantasına uzandı ve bir iskambil destesi çıkarttı.
- Tom reached into his bag and pulled out a deck of playing cards.
She was all decked out in her Edwardian finery.
Arr, maties! Swab the deck!.