deception

listen to the pronunciation of deception
الإنجليزية - التركية
{i} aldatma

Hoşa gitme sanatı, aldatma sanatıdır. - The art of pleasing is the art of deception.

{i} kandırma
{i} hile
gözbağı
anlatma
(Askeri) yanıltma
aldanma
{i} hile, düzen, dolap
aldanma/aldatma
aldatıcı bir surette
düzenbazlık
{i} dalavere
deceptive aldatan
{i} ayartma
{i} yalancılık
(Askeri) ALDATMA; HİLE: Dikkati başka tarafa çekmek veya herhangi bir tesis, malzeme ya da faaliyeti yanlış gösterip karşı tarafı yanıltmak için alınan tedbirleri ve yapılan işleri belirtmek maksadıyla kullanılan terim. Bknz. "camouf lage", "concealment", "counterdeception", "military deception"
{i} utanç
deceptively aldatarak
{i} kanma
hilekarlık
aldatıcı
deceptiveness aldatıcılık
deception by use of trickery
hile kullanımı ile aldatma
deception package
hile paketi
deception means
(Askeri) aldatma araçları
deception means
(Askeri) ALDATMA ARAÇLARI: Bir dış güce, bilgileri taşımak için kullanılan metotlar, kaynaklar ve teknikler. Aldatma araçları 3 kategoriye ayrılır: (a) FİZİKİ ARAÇLAR: Bir dış güce, seçilmiş bilgileri vermek veya reddetmek için yapılan faaliyetler ve kullanılan kaynaklar. (Örnekler; tatbikatları da kapsayan askeri harekat, keşif, eğitim faaliyetleri ve kuvvet kaydırmaları, sahte teçhizat ve araçların kullanılması, taktikler, üsler, lojistik işlemler, depolama ve tamir faaliyeti ve test ve değerlendirme faaliyetleri): (b) TEKNİK ARAÇLAR: Amaçlı yayın, yeniden yayın düzenlemeler, enerjinin alınması veya yansıtılması, biyolojik veya kimyasal kokuların yayılması ve bastırılması ve nükleer maddelerin yayılması ve bastırılması yolları ile seçilmiş bilgiyi bir dış güce taşımak veya reddetmek için kullanılan askeri malzeme kaynakları ve ilgili işletme teknikleri. (c) İDARİ ARAÇLAR: Bir dış güce sözlü, resimli, belgesel veya diğer fiziki delilleri taşımak veya reddetmek için kullanılan kaynaklar, metotlar ve teknikler
self deception
kendi kendini aldatma
deceit, fraud, misleading act
yalan, hile, yanıltıcı hareket
camouflage, concealment, and deception
(Askeri) kamuflaj, gizleme ve aldatma
communications deception
(Askeri) MUHABERE ALDATMASI: Bir muhabere hattı veya seyrüsefer sisteminden faydalananı şaşırtmak veya yanlış yola sevketmek maksadıyla cihaz, faaliyet veya usullerin kullanılması
counter deception
(Askeri) ALDATMAYA KARŞI KOYMA: Yabancı aldatma harekatına karşı koymaya, etkisiz hale getirmeye, etkisini azaltmaya veya bundan fayda sağlamaya yönelik çabalar. Karşı aldatma düşman aldatma harekatlarının tanımlanması için yapılan istihbarat görevlerini içine almaz. Ayrıca bakınız: "deception"
electronic deception
(Askeri) ELEKTRONİK ŞAŞIRTMA: Elektromanyetik dalgaların; bir düşmanı kendi cihazları tarafından alınmış bilgileri yorumlamada yanlış yola sevkedecek veya elektronik sistemde kasten yanlış işaretler gösterecek şekilde yayımı, yeniden yayımı, değiştirilmesi, emilmesi veya yansıtılması işlemi. Bak. "electronic countermeasure" ve "radio deception"
engage in deception
(Politika, Siyaset) takkiye yapmak
engage in deception
(Politika, Siyaset) takiye yapmak
imitative deception
(Askeri) Bak. "electronic warfare"
imitative electronic deception
(Askeri) TAKLİT EDİCİ ELEKTRONİK ALDATMA: Düşman yayınlarını taklit edici elektromanyetik enerjinin düşman sistemlerine sokulması
imitative electronic deception
(Askeri) (IED) BENZETEREK ELEKTRONİK ALDATMA: Düşmanı yanıltmak veya şaşırtmak maksadıyla, düşman kanallarına tecavüz ve konunun kendi elektromanyetik ısınlarının taklitleri ile verilmesi. Bak. "electronic deception", "electronic warfare", "manipulative electronic deception"
manipulative deception
(Askeri) Bak. "Electronic warfare"
manipulative electronic deception
(Askeri) elektronik aldatma
manipulative electronic deception
(Askeri) HİLELİ ELEKTRONİK ŞAŞIRTMA: Dost elektromanyetik radyasyonların, yabancı bir milletin bunları tahlil suretiyle elde edebileceği bilgilere yanlış bir anlam verilerek kullanılması. Ayrıca bakınız: "electronic deception", "imitative electronic deception"
military deception
(Askeri) STRATEJİK ASKERİ YANILTMA: Yanıltıcının ulusal amaçları, politikaları ve stratejik askeri planlarını destekleyici yabancı ulusal politikalarla sonuçlanmak üzere planlanan ve ifa edilen askeri yanıltma
military deception
(Askeri) askeri aldatma
operational deception
(Askeri) harekat aldatması
operational military deception
(Askeri) harekat askeri yanıltma
pneumatic deception device
(Askeri) HAVA BASINÇLI ŞAŞIRTMA CİHAZI: Hava ile şişirilmiş malzemeden yapılan sahte bir tank, araç veya silah. Dost tesislerin yeri hakkında düşmanı şaşırtmak için kullanılır
radar deception
(Askeri) RADAR ŞAŞIRTMASI: Bak. "electronic deception"
radio countermeasures deception
(Askeri) DÜŞMAN KARŞI TEDBİRLERİNİ ŞAŞIRTMA: Telsiz dalgalarının düşmanı şaşırtmak maksadıyla yayını veya mükerrer yayını (radition or reradiation)
radio deception
(Askeri) TELSİZ ALDATMASI: Düşmanı aldatmak amacıyla telsiz kullanılması. Telsiz aldatması; yanlış haberler göndermek şaşırtıcı başlıklar ve düşman çağrı işaretlerini kullanmak v. s gibi hususları içine alır. Ayrıca bak. "electronic warfare"
self deception
kendini kandırma
self-deception
(Sosyoloji, Toplumbilim) kendini aldatma (sartre)
simulative electronic deception
(Askeri) TAKLİT EDİLMİŞ ELEKTRONİK ALDATMA: Bak. "electronic warfare"
tactical cover and deception
(Askeri) Taktik örtü ve aldatma
tactical cover and deception operations
(Askeri) TAKTİK ÖRTME VE YANILTMA HAREKATI
tactical deception
(Askeri) taktik aldatma
الإنجليزية - الإنجليزية
An instance of actions and/or schemes fabricated to mislead and/or delude someone into errantly believing a lie or inaccuracy
{n} a deceiving, deceit, cheat
avoidance of an attempt to engage the blades; see disengage, coupe'
an illusory feat; considered magical by naive observers
a misleading falsehood
Deception is the act of deceiving someone or the state of being deceived by someone. He admitted conspiring to obtain property by deception. the act of deliberately making someone believe something that is not true deceive (deceptio, from decipere; DECEIVE)
{i} deceit, fraud, misleading act
  See electronic deception
avoidance of an attempt to engage the blades; see disengage, coupé
Gerund form of to deceive; tricking someone into believing a lie
Deception is where the gradient in the fitness landscape leads away from locations with the best possible fitness This is because the genetic algorithm, genetic programming or other search technique, is ``deceived'' into being attracted towards local peaks rather than the global best-fitness location
That which deceives or is intended to deceive; false representation; artifice; cheat; fraud
The deliberate radiation, reradiation, alteration, absorption or reflection of electromagnetic energy in a manner intended to mislead the enemy interpretation or use of information received by his electronic systems
Measures designed to mislead the enemy by manipulation, distortion, or falsification of evidence which induces it to react in a manner prejudicial to its interests (Joint Pub 1-02)
Avoidance of an attempt to engage the blades; see disengage, coupé Derobement Deception of the attack au fer or prise de fer Direct An attack or riposte that finishes in the same line in which it was formed, with no feints out of that line Disengage A circular movement of the blade that deceives the opponent's parry, removes the blades from engagement, or changes the line of engagement Displacement Moving the target to avoid an attack; dodging Double In epee, two attacks that arrive within 40-50 ms of each other Doublé An attack or riposte that describes a complete circle around the opponent's blade, and finishes in the opposite line
Attempting to confuse, disguise or conceal sign by walking backward, brushing out, or other means, to deceive or confuse direction of travel, number of persons, or presence of sign
those measures designed to mislead the enemy by manipulating, distorting, or falsifying evidence to induce the enemy to react in a manner prejudicial to its interests
Avoidance of an attempt to engage the blades; seedisengage, coupe'
the act of deceiving
Avoiding the opponents blade as it attempts to make contact with your own Used in attacking or counterattacking
The act of deceiving or misleading
The state of being deceived or misled
Providing the participant with misinformation or withholding explicit information about the research that might influence the participant's response The RRB requires debriefing whenever deception is involved
Those measures designed to mislead the enemy by manipulation, distortion, or falsification of evidence in order to induce him to react in a manner prejudicial to his interests
Situation where researcher purposely misleads participants; should be used only if there is no other way to collect the data and the deception does not harm participants
flimflam
self-deception
The act of fooling oneself, of willfully not accepting the obvious
deceptions
plural of deception
electronic deception
the deliberate use of electromagnetic energy in a manner intended to convey misleading information
imitative electronic deception
the introduction of electromagnetic energy into enemy systems that imitates enemy emissions
manipulative electronic deception
actions to eliminate revealing telltale indicators that could be used by the enemy (or to convey misleading indicators)
self deception
tricking oneself, deceiving oneself
self-deception
Self-deception involves allowing yourself to believe something about yourself that is not true, because the truth is more unpleasant. Human beings have an infinite capacity for self-deception. = self-delusion. when you make yourself believe that something is true when it is not
self-deception
* A failure to make explicit even to oneself some truth about oneself, often one's behavior It may take the form of making up some rationalization for a behavior that is inconsistent with one's sense of self or it may take the form of failing to take notice of some of the features of the situation when it would be appropriate to do so (this phenomenon is one that psychologists call "denial ") Self-deception is a bar to authenticity
self-deception
a misconception that is favorable to the person who holds it
self-deception
A failure to make explicit, even to oneself, some truth about oneself (often one's behavior) It may take the form of making up some rationalization for a behavior that is inconsistent with one's sense of self or it may take the form of failing to take notice of some of the features of the situation when it would be appropriate to do so (this phenomenon is one that psychologists call "denial ") Self-deception is a bar to authenticity
simulative electronic deception
actions to represent friendly notional or actual capabilities to mislead hostile forces
deception
المفضلات