Onlar bizim en sevgili arkadaşlarımız.
- They are our dearest friends.
Bize en kötü şekilde ihanet edenler her zaman bizim için gözde olanlardır.
- Those who betray us in the worst way are always those who are dearest to us.
Onlar bizim en sevgili arkadaşlarımız.
- They are our dearest friends.
O sevgili hayatı için koştu.
- She ran for dear life.
Sevgili bir arkadaşım tarafından desteklendim.
- I was aided by a dear friend.
Bana bir fincan kahve getirir misin? Memnuniyetle, canım.
- Would you get me a cup of coffee? With pleasure, my dear.
Merhaba canım, ben iki resim yaptım ve ben onlar hakkında fikrini istiyorum.
- Hello, my dear, I made two pictures and I want your opinion on them.
Taze sebzeler kışın çok pahalıdır.
- Fresh vegetables are very dear in winter.
Merhaba, canım, sevgilim, tatlım, kaderim. Günün nasıldı?
- Hi, my dear, my darling, my honey, my destiny. How was your day?
Bana bir fincan kahve getirir misin? Memnuniyetle, canım.
- Would you get me a cup of coffee? With pleasure, my dear.
Merhaba, canım, fotoşopta iki resim yaptım ve onlar hakkında fikrini istiyorum.
- Hello, my dear, I made two pictures in photoshop and I want your opinion on them.
Mary benim için çok değerli.
- Mary is very dear to me.
Bu kasaba bizim için değerlidir.
- This town is dear to us.
Sayın Türkçe bilen arkadaşlarımız, sabah şeriflerinizi hayrolsun.
- Dear friends that know how to speak Turkish, may the morning be good for you all.
Tom, çocuklarını içtenlikle seviyordu.
- Tom loved his children dearly.
O herkes tarafından içtenlikle sevilir.
- She is dearly loved by everybody.
My dear boy, if your grades don't pick up I won't bounce you on but over my knee!.
My cousin is such a dear, always drawing me pictures.
The dearer the jewel, the greater love expressed?.
Dear Sir/ Madam/ Miss, please notice our offices will be closed during the following bank holidays:.
My dear friend, I feel better as soon as you come sit beside my sickbed!.
Such dear embrace tenderly comforts even in this dear sorrow.