الإنجليزية - التركية
تعريف dear, precious, loved في الإنجليزية التركية القاموس.
- beloved
- {i} sevgili
Doğum günün kutlu olsun, sevgili arkadaşım.
-Happy birthday, my beloved friend.
Benim sevgilim bahçesine gelsin ve elma ağaçlarının meyvesini yesin.
-Let my beloved come into his garden, and eat the fruit of his apple trees.
- beloved
- {s} sevilen
Hiçbir şey birinin boşa yaptığı kadar sevilen değildir.
-Nothing is as beloved as what one does in vain.
Sevilen kişi olmadan hayatın hiç anlamı yoktur.
-Life without beloved person has no sense.
- beloved
- canım
- beloved
- aziz
- beloved
- {i} can
- beloved
- aziz/sevgili
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف dear, precious, loved في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {s} beloved
dear, precious, loved
النطق
Resimler
السابق
المفضلات