değillerdi

listen to the pronunciation of değillerdi
التركية - الإنجليزية

تعريف değillerdi في التركية الإنجليزية القاموس.

değil
not

I know one of them but not the other. - Birini tanıyorum da ötekini değil.

Hope is not a strategy. - Ummak bir strateji değildir.

değil
no
değil
ain't

Two out of three ain't bad. - Üçünde ikisi kötü değil.

The trouble with the world isn't that people know too little, but they know so many things that ain't so. - Dünya ile ilgili sorun insanların çok az bilmesi değil fakat öyle olmayan çok şey bilmeleridir.

değil
un-
değil
aint
değil
isn
değil
not in
değil
nto
değil
am not

I am nothing but a poor peasant. - Fakir bir köylüden başka bir şey değilim.

I am not the captain of the new team. - Ben yeni takımın kaptanı değilim.

değil
a let alone: Süt değil a, su bile yok. - There is no water, let alone milk
değil
No, ...: "Ev güzel miydi?" "Değil." "Was the house beautiful?" "No, it wasn't." "Burada mı?" "Değil." "Is he here?" "No, he isn't."
değil
not a

You have added a comment, not a translation. To add a translation, click on the «あ→а» icon above the sentence. - Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için, cümle üzerindeki «あ→а» simgesine tıklatın.

John is not as old as Bill; he is much younger. - John Bill kadar yaşlı değil; çok daha genç.

değil
un
değil
(initially or in anticipation of a verb) not only, let alone: Değil laleler, leylaklar bile açtı. Not only the tulips but even the lilacs have bloomed
değil
not: Mutlu değil. She is not happy
التركية - التركية

تعريف değillerdi في التركية التركية القاموس.

değil
Cümle içinde art arda kullanılan iki veya daha çok özneyi, tümleci, yüklemi, aralarından bazılarına olumsuzluk kavramı vererek birbirine bağlayan veya yüklemin olumsuz çekimini sağlayan kelime: "Bu direniş çetin değil, haşin değil, yürek burkucuydu."- T. Buğra
değillerdi
المفضلات