التركية - الإنجليزية
تعريف değişimi في التركية الإنجليزية القاموس.
- (Bilgisayar) change
The time change occurs during the night on Sunday.
-Saat değişimi pazar gecesi olur.
Climate change, civil war, financial hardship, and infrastructural chaos have all caused turmoil in this country.
-İklim değişimi, iç savaş,finansal zorluk ve altyapısal kaosun hepsi bu ülkede karışıklığa neden olmuştu.
- to exchange
- değişim
- change
The young adapt to change easily.
-Gençler değişime kolayca uyum sağlarlar.
The year 1796 saw a change in American politics.
-1796 yılında, Amerikan siyasetinde bir değişim gördüm.
- değişim
- alteration
- dekor değişimi
- (Tiyatro) change of sets
- devingen veri değişimi
- (Bilgisayar) dynamic data exchange
- devri hatve değişimi
- (Havacılık) cyclic pitch change
- değişim
- variation
- değişim
- variance
- değişim
- (Ticaret) barter
- anlam değişimi
- (Dilbilim) semantic change
- avans değişimi
- (Otomotiv) ignition timing
- değişim
- (Bilgisayar) substitution
- değişim
- (Gıda,İnşaat) gradient
- değişim
- interchange
- değişim
- displace
- değişim
- (Biyokimya) transition
- değişim
- shift
- değişim
- umschwung
- değişim
- conversion
- dilbilgisi değişimi
- (Bilgisayar) grammar change
- dilbilim değişimi
- linguistic change
- dönü yön değişimi
- (Denizbilim) mutarotation
- hacim değişimi
- (İnşaat) volume change
- iklim değişimi
- (Çevre) climate change
- iklim değişimi
- (Meteoroloji) climatic change
- makas değişimi
- switch
- parti değişimi
- (Bilgisayar,Teknik) batch variation
- seviye değişimi
- (Çevre) level change
- yön değişimi
- (Biyokimya) mutarotation
- değişim
- changing
- değişim
- turn
- değişim
- flux
Everything is in flux.
-Her şey değişim halinde.
- değişim
- evolution
- değişim
- diversity
- değişim
- fluctuation
- değişim
- alternation
- değişim
- in change
- değişim
- (Ticaret) exchange
As cultural exchange continued between the two countries, their mutual understanding became even deeper.
-İki ülke arasında kültürel değişim devam ederken, onların karşılıklı anlayışı daha da derinleşti.
Our school has accepted three Americans as exchange students.
-Okulumuz üç Abd'liyi değişim öğrencisi olarak kabul etti.
- değişim
- exchange of
- değişim
- (Biyokimya,Kanun) transformation
- değişim
- of exchange
- değişim
- altering
- elektronik veri değişimi
- (Ticaret) electronic Data Interchange (EDI)
- gemilerde nöbet değişimi
- changing of the guard on ships
- (genetik) nesil değişimi
- (Biyoloji) alternation of generations
- 2000 yılı değişimi
- year 2000 date conversions
- ad değişimi
- metonymy
- anyon değişimi
- anion exchange
- bilgi değişimi
- (Hukuk) exchange of information
- boyut değişimi
- dimensional change
- değişim
- metamorphosis
- değişim
- mutation
- değişim
- (Denizcilik) variation (in the direction of the wind)
- değişim
- change, alteration
- değişim
- changing, change; alteration; variation; barter; change in the wind direction
- değişim
- (Matematik) variation; change in the value of a variable; difference between two values of a variable
- değişim
- exchange , interchange
- değişim
- meta
- değişim
- geol. the formation of aggregates
- değişim
- barter, exchange
- değişim
- permutation
- değişim
- modification
- değişim
- switch
- değişim
- biol. variation
- değişim
- supersession
- değişim
- inversion
- doku değişimi
- (Biyoloji) metaplasia
- dosya değişimi
- file volatility
- elektronik özel şube değişimi
- (Askeri) electronic private branch exchange
- esir değişimi anlaşması
- cartel
- esir değişimi yapmak
- (Politika, Siyaset) exchange the prisoners
- eşit değer değişimi
- (Askeri) equal value exchange
- faz değişimi
- phase change
- frekans değişimi
- frequency deviation
- gel-git akıntısı değişimi
- (Çevre) change of tidal current
- gerilim değişimi
- voltage variation
- gprs roamıng değişimi
- (Telekom) gprs roaming exchange
- hal değişimi
- change of state
- hava değişimi
- a change of air
- hava değişimi
- 1. change of air, moving to another climate for medical reasons. 2. change in the weather; climatic change
- hava değişimi
- change of air
- hava değişimi
- change in the weather
- hisse senedi değişimi
- (Ticaret) exchange of stock
- izotop değişimi
- isotope exchange
- kale değişimi
- changeover
- kısa menzilli havadan karaya taarruz füzesi; sistem değişimi ve modernizasyonu
- (Askeri) short-range air-to-surface attack missile; system replacement and modernization
- mektup değişimi
- (Hukuk) exchange of letters
- nehir yatağı değişimi
- (Çevre) river bed variation
- nehir yatağı değişimi
- (Çevre) riverbed variation
- nota değişimi
- (Hukuk) exchange of notes
- nöbet değişimi
- changing of the guard
- nüfus değişimi
- (Hukuk) population exchange
- online bilgi değişimi
- (Havacılık) online data interchange
- program değişimi
- program modification
- pulmoner gaz değişimi
- (Tıp) pulmonary gas exchange
- renk değişimi
- colour change
- rutubet değişimi
- moisture exchange
- sahil profilinin değişimi
- (Çevre) change of beach profile
- sahil çizgisi değişimi
- (Çevre) shoreline change
- sahip değişimi
- (Kanun) change of proprietor
- sertlik değişimi
- hardness variation
- ses değişimi
- glide
- ses değişimi
- ablaut
- stil değişimi
- (Bilgisayar) style change
- stres değişimi
- stress variation
- sürekli istasyon değişimi; kişisel muhabere sistemi; esas kontrol gemisi; tali i
- (Askeri) permanent change of station; personal communications system; primary control ship; processing subsystem; processor controlled strapping
- taktik sahra değişimi; ulaştırma fizibilite tahmin edicisi
- (Askeri) tactical field exchange; transportation feasibility estimator
- uzak yazıcı değişimi
- (Askeri) teletypewriter exchange
- önceden bir adli yardım talebi olmaksızın bilgi değişimi
- (Hukuk) spontaneous exchange of information
- ünlü değişimi
- (Dilbilim) vowel mutation
- ünlü değişimi
- (Dilbilim) vowel change
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف değişimi في التركية التركية القاموس.
- Değişim
- varyasyon
- ad değişimi
- bakınız: mecazimürsel
- değişim
- Yeni döllerin atalarına tıpatıp benzememesini sağlayan özelliklerin tümü, varyasyon
- değişim
- Yeni döllerin atalarına tıpatıp benzememesini sağlayan özelliklerin tümü, varyasyon. Üretilen malların başka mallar veya para karşılığı değiştirilmesi
- değişim
- Bir zaman dilimi içindeki değişikliklerin bütünü
- değişim
- Üretilen malların başka mallar veya para karşılığı değiştirilmesi
- değişim
- Bir niceliğin birbirinden ayrı değerler alması veya böyle iki değer arasındaki ayrım
- değişim
- Rüzgârın yön değiştirmesi
- hal değişimi
- Bir yıldızın sıcaklığına, basıncına, yoğunluğuna, aydınlatma gücüne veya kütlesine ilişkin değişim
- hava değişimi
- Hastaların daha çabuk iyileşmesi, yorgunlukların giderilmesi gibi amaçlarla yapılan çevre değişikliği, tebdilihava
- hava değişimi
- Havanın kapanması, açması, ısınması, soğuması gibi değişimlerin genel adı
- para değişimi
- Para değiştirme işlemi