You need to have exact change to pay the toll of the expressway.
- Otoban geçiş ücretini ödemen için tam değişime sahip olmalısın.
The young adapt to change easily.
- Gençler değişime kolayca uyum sağlarlar.
I wonder if exchange students can join this club.
- Değişim öğrencileri bu kulübe katılabiliyor mu acaba?
As cultural exchange continued between the two countries, their mutual understanding became even deeper.
- İki ülke arasında kültürel değişim devam ederken, onların karşılıklı anlayışı daha da derinleşti.
Everything is in flux.
- Her şey değişim halinde.
Everything is in flux.
- Her şey değişim halinde.
Changes in the country are inevitable.
- Ülkedeki değişimler kaçınılmazdır.
Excessive gambling causes the same brain changes as a drug addiction.
- Fazla kumar, uyuşturucu bağımlılığına benzer beyin değişimlerine neden olur.