Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
- We must sleep at least seven hours a day.
Ve onu üç günde tekrar kaldıracağım.
- And I will raise it again in three days.
Zamanın gerisinde kalmayayım diye her gün gazete okumayı bir alışkanlık haline getirdim.
- I make it a rule to read the newspaper every day lest I should fall behind the times.
O şarkıyı duyduğum her zaman,lise günlerimi düşünürüm.
- Every time I hear that song, I think of my high school days.
Tom bu ay gündüz vardiyasında.
- Tom is on the day shift this month.
Gündüzler gittikçe daha çok ısınıyor.
- The days are getting warmer and warmer.
Çağının en iyi yazarı olarak görülüyordu.
- He was regarded as the greatest writer of the day.
Geçen gün ondan bir çağrı aldım.
- The other day, I got a call from her.
Onüçüncü doğum gününden birkaç gün sonra Tony de okulu bıraktı.
- A few days after his thirteenth birthday, Tony left school, too.
Keşif, 1896 yılında sıcak bir Ağustos gününde gerçekleşti.
- The discovery took place on a warm August day in 1896.
Tom'u kreşte indirdim.
- I dropped Tom off at daycare.
Gidip çocuğumu kreşten alacağım.
- I will go and pick up my child from daycare.
... first day of driver's ed. And it remains good advice today. ...
... Year's Day of this year. ...