التركية - الإنجليزية
تعريف davetiyeler في التركية الإنجليزية القاموس.
- invitations
When do you want me to send these invitations to our customers?
-Bu davetiyeleri müşterilerimize ne zaman göndermemi istiyorsun?
Tom and Mary mailed wedding invitations to all of their friends.
-Tom ve Mary bütün arkadaşlarına düğün davetiyelerini postaladı.
- plural of invitation
- davetiye
- invitation
The invitation said, No gifts, please.
-Davetiye, Hediyeler yok, lütfen diyordu.
We ran off 50 copies of the invitation.
-Davetiyeden 50 kopya bastık.
- Davetiye
- invitation paper
You start obsessing about these tiny little details like thickness of the wedding invitation paper.
- davetiye
- invitation card
- davetiye
- (Kanun) citation
- davetiye
- (Kanun) subpoena
- davetiye
- writ
- davetiye
- papers on appeal
- davetiye
- 1.(written or printed) invitation
- davetiye
- written invitation, invitation card; summons
- davetiye
- law summons, citation, or subpoena (issued by a civil court)
- davetiye
- summons
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف davetiyeler في التركية التركية القاموس.
- davetiye
- Bir toplantıya, bir yere çağrılanlara gönderilen yazı ve yazının bulunduğu belge: "Kapıda gülümseyen bir zat davetiye kontrol ediyor."- B. Felek
- davetiye
- Bir toplantıya, bir yere çağrılanlara gönderilen yazı ve yazının bulunduğu belge
المصطلحات ذات الصلة
davetiyeler
الواصلة
da·ve·ti·ye·lerResimler
السابق
المفضلات