I had to decline the invitation because I was ill.
- Hasta olduğum için daveti geri çevirmek zorunda kaldım.
I'm grateful for the invitation.
- Ben, davet için minnettarım.
Each member was called upon.
- Her üye davet edildi.
My grandson called to invite me over.
- Erkek torunum beni davet etmek için aradı.
I asked twenty people to my party but not all of them came.
- Yirmi kişiyi partime davet ettim fakat onların hepsi gelmedi.
We were not invited to the party.
- Partiye davet edilmedik.
I challenged Tom to a race.
- Tom'u bir yarışa davet ettim.
Tom was stupid enough to challenge Mary to a game of chess.
- Tom Mary'yi bir satranç oyununa davet edecek kadar aptaldı.
The corporation invited bids for the construction project.
- yolsuzluk, inşaat-yapı projesi için fiyat teklifine davet etti