I'd like to hire you as a consultant.
- Seni bir danışman olarak çalıştırmak istiyorum.
Tom Jackson is one of the world's highest-priced tax consultants.
- Tom Jackson dünyanın en yüksek fiyatlı vergi danışmanları biridir.
Tom spoke to a career advisor.
- Tom bir kariyer danışmanıyla konuştu.
Could you remind me to call my academic advisor at 9:00 p.m. tomorrow?
- Yarın 9.00'da akademik danışmanımı aramamı hatırlatabilir misin?
Maths was Tom's weakest subject at school, but this didn't stop him getting a job as a financial adviser.
- Matematik Tom'un okuldaki en zayıf dersiydi ama bu onun finansal danışman olmasını engelleyemedi.
His most important adviser was Henry Kissinger.
- Onun en önemli danışmanı Henry Kissinger'di.
Layla has been seeing a counselor twice a month.
- Leyla ayda iki kez bir danışmanı ziyaret ediyor.
Tom volunteers as a camp counselor.
- Tom bir kamp danışmanı olarak gönüllü olur.
Fear is a bad counsellor.
- Korku kötü bir danışmandır.
Tom was Mary's mentor.
- Tom Mary'nin danışmanıydı.
Did you have a mentor?
- Bir danışmanınız var mıydı?
How long have you been Tom's supervisor?
- Ne kadar süredir Tom'un danışmanısın?
Can I speak to your supervisor?
- Danışmanınla konuşabilir miyim?
Tom and Mary have decided to go to marriage counseling.
- Tom ve Mary evlilik danışmanlığına gitmeye karar verdi.
I don't need any counseling.
- Herhangi bir danışmanlığa ihtiyacım yok.
Tom is a tax consultant.
- Tom bir vergi danışmanı.
I'm a management consultant.
- Ben bir yönetim danışmanıyım.