Tom Jackson is one of the world's highest-priced tax consultants.
- Tom Jackson dünyanın en yüksek fiyatlı vergi danışmanları biridir.
I'd like to hire you as a consultant.
- Seni bir danışman olarak çalıştırmak istiyorum.
Could you remind me to call my academic advisor at 9:00 p.m. tomorrow?
- Yarın 9.00'da akademik danışmanımı aramamı hatırlatabilir misin?
He's the king's most trusted advisor.
- O, kralın en güvenilir danışmanıdır.
Maths was Tom's weakest subject at school, but this didn't stop him getting a job as a financial adviser.
- Matematik Tom'un okuldaki en zayıf dersiydi ama bu onun finansal danışman olmasını engelleyemedi.
Each student has an adviser.
- Her öğrencinin bir danışmanı var.
I don't need a counselor.
- Bir danışmana ihtiyacım yok.
Tom volunteers as a camp counselor.
- Tom bir kamp danışmanı olarak gönüllü olur.
Fear is a bad counsellor.
- Korku kötü bir danışmandır.
Tom has been a good mentor.
- Tom iyi bir danışmandı.
Tom was Mary's mentor.
- Tom Mary'nin danışmanıydı.
I'm Tom's supervisor.
- Ben Tom'un danışmanıyım.
Can I speak to your supervisor?
- Danışmanınla konuşabilir miyim?
Tom and Mary have decided to go to marriage counseling.
- Tom ve Mary evlilik danışmanlığına gitmeye karar verdi.
I don't need any counseling.
- Herhangi bir danışmanlığa ihtiyacım yok.
I work as a consultant.
- Bir danışman olarak çalışıyorum.
Tom is a tax consultant.
- Tom bir vergi danışmanı.